Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bağımsızlık yapan festival!

Bu yıl 21’incisi düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali iki hafta boyunca yurtdışından 5, Türkiye’den 13 oyun ve yan etkinlikler ile 18 farklı mekânda tiyatroseverlerle buluştu. ‘Tiyatro bağımsızlık yapar’ sloganıyla yola çıkan festival, 18 bin seyirci sayısı, yüzde 94’e ulaşan doluluk oranıyla ve 55 gösteriyle bağımlılık yaptı. İki yılda bir düzenlenen festival, bu yıldan itibaren her yıl yapılacak. Festival boyunca izlediğim bazı oyunlardan... When in Rome: Ezberbozan bir oyun! Uzun zamandır bu kadar insanın aynı ortamda gülümsediğini üstüne üstlük kahkaha attığını görmemiştim. Bol bol etkileşimli bir oyun…  Alışık olmadığımız bir sahne ortamında komşuluk ilişkilerini anlatan When in Rome oyununda sahne, dekor, müzik yok. Etkileşimlilik, ışık tasarımları, bol bol düşünme, kahkaha ve bir koltuktan diğerine geçen oyuncular var. Bu oyunda oyuncunun ne zaman sizi alıp oyuna dâhil edeceği belli değil. Bu oyunda komşuluk ilişkilerindeki iki yüzlülükleri, iç sesleri çok

Göknil Genç: Doğrusu budur söylenecek son şey!

Göknil Genç ile son romanı Çok Evin Yok Kedisi hakkında konuştuk. Genç, " Yalnızca bildiklerimi, sevdiğim şeyleri ve özellikle de bu çağda görmeyi, duymayı, hissetmeyi unuttuğumuz şeyleri çocuklara ve hatta yet işkinlere kendi hikâyelerim yoluyla aktarmayı önemsiyorum" dedi. Yazar – müzisyen Göknil Genç ile Can Çocuk Yayınları etiketi taşıyan son kitabı  Çok Evin Yok Kedisi  üzerine konuştuk. Dile, anlatıma çok önem verdiğini söyleyen Genç, “Ben olabildiğince çocukların akıcı ve müzikal metinlerle karşılaşmalarını sağlamaya çalışıyorum” dedi. Göknil Genç ve annesi Güliz Hanım’ın birebir yaşadığı hikâyelerden oluşan otobiyografik bir metin Çok Evin Yok Kedisi … “Bu kitapta benim için özel olan şey; hikâyenin çocukluğumdan beri yaşadığım pek çok semtin, sokağın dükkânın çevresinde geçmesi” dedi. Bir yandan müzisyen olan, bir yandan da yazar olan Genç, “Yalnızca bildiklerimi, sevdiğim şeyleri ve özellikle de bu çağda görmeyi, duymayı, hissetmeyi unuttuğumuz şeyl

Yasemin Yazıcı: Egemenlerin kıskacı altındayız!

Yasemin Yazıcı ile okuyucuyla buluşan en son kitabı “Sözçalan Karanlık” üzerine konuştuk. Yazıcı, “Kadın, egemen sistemin hep kıskacı altında… Ezilen erkeklerin pek çoğu kadın üzerinden içlerindeki öfkeyi boşaltıyor. Sonuçta her sınıftan kadın, sistemin baskısı ve öfkesi altında, görünmez olarak tutuklanmış durumda” dedi. Yasemin Yazıcı’nın Nota Bene etiketi taşıyan öykü kitabı “Sözçalan Karanlık” bize, şiddetin her türlüsünü yaşamış insanların içimizi burkan hikâyeleriyle dokunuyor. Şimdilerde yayına hazırladığı “Oyuncak Ayının Cinsiyeti” romanının haberini veren Yazıcı “Yazarak içimdeki çaresizlik duygusunu yenmeye çalışıyorum. Bir de yazarken en acıtan öykülerde bile, alaca da olsa ışığı açık bırakıyorum. En başından beri korumaya çalıştığım, gülümseyen hüzünle anlatan bir edebiyat sesini kullanmaya gayret ediyorum” dedi. Şiddetin her türlüsüyle yüzleşmemizi sağlayan ve 13 öyküden oluşan kitabınız ‘Sözçalan Karanlık’ nasıl oluştu? Öyküler eğer bir tema üzerine yazılma