Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BASE: Genç sanatçılara yeni bir alan

Türkiye'deki üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun öğrencilerin sergisi BASE, İstanbul'daydı. Yeni mezun genç sanatçılara sektöre girmeden önce alan açan BASE, eserleriyle, konuşmacılarıyla dört gün boyunca büyük bir ilgiyle karşılandı. Bu yıl ilk kez gerçekleşen BASE’de Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin Güzel Sanatlar Fakültesi’nden 2017 yılında mezun olmuş sanatçı adayları eserleriyle 21-24 Aralık tarihlerinde Galata Rum Okulu'ndaydı. Küratörlüğünü Derya Yücel'in yaptığı sergi, 31 üniversiteden 108 yeni nesil sanatçının 116 eseriyle 'çevre' 'insan' 'bilgi' başlıkları altında birbirinden farklı (resim, heykel, seramik, grafik tasarım, fotoğraf, baskı, cam enstalasyon...) eserlerle bizi karşıladı. BASE; sanat için, sanatçı için, yeni mezunlar için yeni bir alan oluşturdu. Ayrıca dört gün boyunca sanat alanında 75 değerli konuşmacı 32 panel gerçekleştirdi. Türkiye’nin dört bir yanından genç, dinamik öyle güzel sesler

Bağımsızlık yapan festival!

Bu yıl 21’incisi düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali iki hafta boyunca yurtdışından 5, Türkiye’den 13 oyun ve yan etkinlikler ile 18 farklı mekânda tiyatroseverlerle buluştu. ‘Tiyatro bağımsızlık yapar’ sloganıyla yola çıkan festival, 18 bin seyirci sayısı, yüzde 94’e ulaşan doluluk oranıyla ve 55 gösteriyle bağımlılık yaptı. İki yılda bir düzenlenen festival, bu yıldan itibaren her yıl yapılacak. Festival boyunca izlediğim bazı oyunlardan... When in Rome: Ezberbozan bir oyun! Uzun zamandır bu kadar insanın aynı ortamda gülümsediğini üstüne üstlük kahkaha attığını görmemiştim. Bol bol etkileşimli bir oyun…  Alışık olmadığımız bir sahne ortamında komşuluk ilişkilerini anlatan When in Rome oyununda sahne, dekor, müzik yok. Etkileşimlilik, ışık tasarımları, bol bol düşünme, kahkaha ve bir koltuktan diğerine geçen oyuncular var. Bu oyunda oyuncunun ne zaman sizi alıp oyuna dâhil edeceği belli değil. Bu oyunda komşuluk ilişkilerindeki iki yüzlülükleri, iç sesleri çok

Göknil Genç: Doğrusu budur söylenecek son şey!

Göknil Genç ile son romanı Çok Evin Yok Kedisi hakkında konuştuk. Genç, " Yalnızca bildiklerimi, sevdiğim şeyleri ve özellikle de bu çağda görmeyi, duymayı, hissetmeyi unuttuğumuz şeyleri çocuklara ve hatta yet işkinlere kendi hikâyelerim yoluyla aktarmayı önemsiyorum" dedi. Yazar – müzisyen Göknil Genç ile Can Çocuk Yayınları etiketi taşıyan son kitabı  Çok Evin Yok Kedisi  üzerine konuştuk. Dile, anlatıma çok önem verdiğini söyleyen Genç, “Ben olabildiğince çocukların akıcı ve müzikal metinlerle karşılaşmalarını sağlamaya çalışıyorum” dedi. Göknil Genç ve annesi Güliz Hanım’ın birebir yaşadığı hikâyelerden oluşan otobiyografik bir metin Çok Evin Yok Kedisi … “Bu kitapta benim için özel olan şey; hikâyenin çocukluğumdan beri yaşadığım pek çok semtin, sokağın dükkânın çevresinde geçmesi” dedi. Bir yandan müzisyen olan, bir yandan da yazar olan Genç, “Yalnızca bildiklerimi, sevdiğim şeyleri ve özellikle de bu çağda görmeyi, duymayı, hissetmeyi unuttuğumuz şeyl

Yasemin Yazıcı: Egemenlerin kıskacı altındayız!

Yasemin Yazıcı ile okuyucuyla buluşan en son kitabı “Sözçalan Karanlık” üzerine konuştuk. Yazıcı, “Kadın, egemen sistemin hep kıskacı altında… Ezilen erkeklerin pek çoğu kadın üzerinden içlerindeki öfkeyi boşaltıyor. Sonuçta her sınıftan kadın, sistemin baskısı ve öfkesi altında, görünmez olarak tutuklanmış durumda” dedi. Yasemin Yazıcı’nın Nota Bene etiketi taşıyan öykü kitabı “Sözçalan Karanlık” bize, şiddetin her türlüsünü yaşamış insanların içimizi burkan hikâyeleriyle dokunuyor. Şimdilerde yayına hazırladığı “Oyuncak Ayının Cinsiyeti” romanının haberini veren Yazıcı “Yazarak içimdeki çaresizlik duygusunu yenmeye çalışıyorum. Bir de yazarken en acıtan öykülerde bile, alaca da olsa ışığı açık bırakıyorum. En başından beri korumaya çalıştığım, gülümseyen hüzünle anlatan bir edebiyat sesini kullanmaya gayret ediyorum” dedi. Şiddetin her türlüsüyle yüzleşmemizi sağlayan ve 13 öyküden oluşan kitabınız ‘Sözçalan Karanlık’ nasıl oluştu? Öyküler eğer bir tema üzerine yazılma

Çocuklara bir Bienal anlatısı: Opti ile Pesi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen İstanbul Bienali bir çocuk kitabı yayımladı. Yazar Yekta Kopan ve çizer Gökçe Akgül tarafından hazırlanan, yayın yönetmenliğini Burcu Ural Kopan’ın yaptığı kitap, “Opti ile Pesi: Komşuluk Şarkısı” başlığını taşıyor. İKSV tarafından 15. İstanbul Bienali’ni çocuklara anlatmak için, güncel sanata, iyi bir komşu temasına karşı çocuklara merak uyandırmak için hazırlanan “Opti ile Pesi: Komşuluk Şarkısı” bienal mekanlarından ve anlaşmalı kitabevlerinden ücretsiz olarak temin edilebiliyor. Kitap iyimser ve kötümser olan martı karakterleri temsiliyle çocukları İstanbul Bienali’nde macera dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Kitapta çocuklar Opti ile Pesi’nin peşine takılıp İstanbul Bienali’ndeki yedi eserle bağ kurabiliyor. Kitabın ‘sözlükçe’ bölümünde de çocuklar güncel sanata dair kelimeler ve kavramlarla tanışıyor. ‘İYİMSERLE KÖTÜMSER BİRLİKTE UÇSUN İSTEDİM’ Kitabın yazarı Yekta Kopan, çizeri Gökçe Akgül ile bir aray

Başka bir yaşam mümkün mü?

Norveç ve Finlandiya’nın çocuk yazarlarından Björn Sortland, Timo Parvela ve Angry Birds akıllı telefon ve bilgisayar oyunun illüstratör ekibinden Pasi Pitkanen’den heyecan dolu bir uzay macerası…  Kepler62: Gerisayım Hep düşlemez miyiz? Şehirden uzaklaşıp kırsala, insanın çok olmadığı, paranın çok fazla değerinin anlaşılmadığı, gerçekten kendi kimliğimiz ile yaşadığımız bir yere yerleşmeyi… Hep düşleriz. Şehrin kalabalığının tozunu yutan, paranın değerinin çok fazla önemli olduğunu gören her insan günün birinde böyle bir yaşam kurmayı hep düşler. Ama tabii ki çoğu insan bunu gerçekleştiremez. İşte bu yolculukta şehirden kırsala olan değil de dünyadan farklı gezegenlere olan bir arayış yolculuğu… Marie’nin yolculuğu… Dünya’ya çok benzeyen yeni gezegenlerin bulunduğuna dair söylentiler vardır. Çok uzun zamandır dünyadaki yaşamın da çivisi çıkmıştır. Fazla kalabalık, berbat hava, insanların gereğinden çok fazla savaşması ve birbirini çok kolay bir şekilde öldürmeleri