Yaz mevsiminin habercisi İstanbul Müzik Festivali bu yıl 23 Mayıs’ta
dinleyicileriyle buluşmaya hazırlanıyor. 46. yaşını kutlayan İstanbul Müzik
Festivali her yıl olduğu gibi takipçilerine rüya gibi bir ay geçirmelerini
sağlayacak bir programa sahip. İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından E.C.A
sponsorluğunda 23 Mayıs-12 Haziran tarihlerinde düzenlenecek olan 46. İstanbul
Müzik Festivali “Aile Bağları” temasıyla müzikseverlerle buluşacak. Bahar
aylarının sonlarında başlayıp yaz havasına doğru müzik tınılarıyla esecek olan
festival, bu yıl bizleri aile ilişkileri arasındaki müziğin izini sürmeye davet
ediyor. Kardeş müzisyenler, baba-oğul müzisyenler, aile müzik grupları, eş
müzisyenlerin aralarında bulunduğu festivale yaklaşırken oluşturulan zengin
programdan bir seçki sizler için hazırladık.
'En'lerin yetiştiği orkestra…
Senfonik repertuar geliştirmek amacıyla 1987
yılında kurulan Filarmonica della Scala orkestrası 27 Mayıs Pazar akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda festival
kapsamında klasik müzikseverlerle buluşacak. Dünyanın en büyük şefleriyle;
Gerorges Pretre, Lorin Maazel, Zubin Mehta gibi isimlerle iş birliği yapan
orkestra, klasik müzik alanında dünyanın ‘en’lerinin yönettiği, konuk olduğu,
yetiştiği bir orkestra… Ayrıca Milano’nun ana bilimsel kurumlarını ve gönüllü
organlarını desteklemede uzun bir geleneğe sahip olan topluluk operanın mabedi
sayılan La Scala Tiyatrosu’nun
sanatçıları ve şef Claudio Abbado tarafından kuruldu. Orkestra, Ricardo
Muti’nin daimi şefliği döneminde de büyük gelişme gösterdi. 35 yıl içinde
600’ün üzerinde konser veren orkestrayı, İstanbul Müzik Festivali kapsamında
konuk şefi Daniel Harding
yönetiminde dinleyeceğiz.
Derinlik ve hassasiyetle kaplı bir isim…
Rus piyanist Daniil Trifonov; klasik müzik dünyasında solo sanatçı, konçerto
dünyasının şampiyonu ve bestecilik yönleriyle göz kamaştıran bir isim. Teknik hâkimiyeti,
çalış stili, konser repertuarı, oda müziği alanındaki işbirlikleri ve
bestecilik yönüyle 2016 Gramophone Yılın Sanatçısı seçilirken son albümü
Transcendental ile 2017 ECHO Klasik Ödülünün yanı sıra bir de Grammy Ödülü
kazandı. The Times gazetesinin
“şüphesiz çağımızın en müthiş piyanisti” olarak tanımladığı sanatçı, 27 Mayıs
Pazar akşamı festival kapsamında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda…
Soprano ve bas baritonun birlikteliği…
Alman soprano sanatçısı Diana Damrau ve eşi Fransız bas bariton Nicolas Teste, Borusan
İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde, Verdi’nin en sevilen aryaları ile
düetlerini seslendirecek. La Scala Operası’nda Verdi’nin Violetta’sında
sergilediği uzun yıllar akıldan çıkmayacak performansıyla “Verdi’nin sesi”
olarak anılan Damrau, 20 yıldır dünyanın önde gelen opera ve konser sahnelerinde
hem lirik hem soprano rollerini kapsayan geniş repertuarıyla dinleyenleri
büyüledi. Damrau, Temmuz’da Münih’teki açık hava etkinliğinde 16.000
dinleyicinin karşısına çıkacak ve sezonu BBC Proms’ta Iain Bell’in yeni
eserinin dünya prömiyeri ile noktalayacak. “Bir tanrıya yaraşır kadifemsi bas”
sesiyle opera evlerinin, konser salonlarının ve festivallerin aranılan
isimlerinden olan bas bariton Testé’nin programında ise Münih Devlet Operası,
Zürih Operası, Deutsche Oper Berlin ve Paris Ulusal Operası’nda üstleneceği
önemli roller dikkat çekiyor. Sanatçı, 14 yıl önce Münih’te bir konserde
tanıştığı eşi Damrau ile geçtiğimiz sezon Güney Amerika turnesinde, Los Angeles
Operası’nda Hoffmann’ın Masalları’nda ve DVD kaydıyla 2017 Grammy Ödülleri’ne
de aday olan Metropolitan Operası’nın Bizet’nin İnci Avcıları prodüksiyonunda
buluştu. Hepsinden önce festival kapsamında İstanbul’a gelen ikilinin ses
birlikteliğini merak edenler için konser 7 Haziran Perşembe Lütfi Kırdar Kongre
ve Sarayı’nda…
Bol ödüllü kardeşler…
Olağanüstü şiirsel müzikaliteleri, tarzları
ve yorumlamaları ile uluslararası üne sahip olan, ilk konserlerini 6 yaşında
veren piyano ikilisi Güher & SüherPekinel kardeşler festival kapsamında 12 Haziran Salı akşamı Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı’nda... 1984’te Herbert Von Karajan tarafından
keşfedilerek Salzburg Festivali’ne davet edilen sanatçılar o zamandan beri
kariyerlerine dünya çapında devam ediyor. Kariyerinin zirvelerini Viyana Filarmoni
Orkestrası ile 28 ülkeden canlı yayında gerçekleşen Eurovision konserinde
yaşayan ikili, Münih Filarmoni Orkestrası, Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası, Londra
Mozart Oyuncular ve İngiliz Oda Orkestrası gibi ünlü orkestralarla konserler
verdi. İkilinin Leonard Bernstein’in yönettiği “ Batı Yakası Hikâyesi” adlı
kaydı “Yılın Albümü”ne aday gösterildi. Dünyaca ünlü caz müzisyeni Jacques
Loussier ile iş birliği içinde, Bach’ın konçertoları ile CD’lerini “Take Bach”a
kaydettiler. Bu albüm dünya çapınca en çok satanlar haline gelip birkaç kez
yayınlandı. Çok sayıda ödül kazanmış
olan ikili, 1970 yılında Alman Ulusal Piyano Yarışması “Jugend Musiziert”te
solist olarak ilk ödüllerini paylaştı. 1978’de Alman Müzik Yarışması’nda
piyanoda birincillik ödülünü aldı.
Kadın yıldızlara destek fonu…
Ülkemizde üstün yetenekli, geleceği parlak
pek çok genç müzisyenimiz bulunuyor ve çoğunun uluslararası kariyerle arasında
duran maddi engel var. İstanbul Müzik Festivali’nin genç yetenekleri izleyiciyle
buluşturduğu projesi Festival Genç
Solistini Arıyor projesinin evriltip bu yıl Türkiye Sınai ve Kalkınma
Bankası’nın desteğiyle başlattığı Yarın Kadın Yıldızları projesiyle yeni yetenekleri
keşfetmeye ve desteklemeye devam ediyor.
Yurtdışında eğitimini sürdürmek, yarışma veya
orkestra seçmelerine katılmak, iyi bir çalgıya sahip olmak isteyen genç kadın
müzisyenler için oluşturulan destek fonunu alan öğrenciler ayrıca festivalde
sahne alma imkanına da sahip olacak.
İstanbul Müzik Festivali Direktörü Yeşim Gürer
Oymak başkanlığında Hakan Şensoy, Muhiddin Dürrüoğlu, Ayşegül Kirmanoğlu ve Özkan
Manav’dan oluşan seçici kurul 14 genç kadın müzisyeni belirledi. Seçilen bu
kadın yıldızlar 28 Mayıs Pazartesi akşamı Boğaziçi Üniversitesi Albert Long
Hall’ da, Türkiye’nin ilk “harika çocuğu” olarak anılan İdil Biret’de ilham
kaynağı olacak genç kadın müzisyenlerle aramızda olacak. Projenin bir diğer
özelliği için bilet alan her izleyicinin bilet gelirleri de öğrencilerin destek
fonuna aktarılacak. Yani bir konser biletiyle hem geleceğin yeni yıldızlarından
birini keşfedebilir hem de bu fona katkıda bulunabilirsiniz. Tabi bir de projeye
en başından beri gönüllü katkı sağlayan Yekta Kopan moderatörlüğünde konserden önceTrakya
Tıp Fakültesi öğrencisi ve kök hücre araştırmacısı İnci Kadribegiç ile
Yale öğrencisi ve Nobel’e İlk Adım Fizik Ödülü sahibi Zeynep Karacan kişisel
başarı hikâyelerini anlatacağı söyleşisi
yapılacak.
Sanatta dönüştürücü bir isim…

Dünya prömiyerine ev
sahipliği…
Ünü 56
ülkeye yayılan piyanist Gülsin Onay’ın
ilk piyano hocası annesidir. İlk konserini altı yaşında veren Onay, 18 yaşına
geldiğinde ise Avrupa’daki ilk konserini verdi. Ahmet Andan Saygun’un eserlerini
orkestralar eşliğinde sayısız ülkede seslendiren sanatçı, festivalde piyanodaki
yorumlarını Murathan Özbek’in kamerasıyla
buluşturup çok disiplinli bir projenin dünya prömiyerine ev sahipliği yapacak. Özbek’in
kamerasından gitmek, uzaklaşmak, yolda olmak hissini yansıtan görüntüler
eşliğinde aynı hisleri barındıran Beethoven’ın Les Adieux’su, Schubert ve Liszt’in Auf dem Wasser zu singen’i, Ravel’in Ondine’i gibi eserlerle özel hazırlanan repertuvar Onay yorumuyla
özel bir müzik ziyafetine dönüşecek. İstanbul Müzik Festivali ve Bodrum Müzik
Festivali ortak prodüksiyonuyla
hazırlanan Yolda, 11 Haziran
Pazartesi akşamı Süreyya Operası’nda Nobel İlaç gösteri sponsorluğunda dünya
prömiyerini gerçekleştirecek.
Keman ve piyanonun eşsiz uyumu…
Renaud Capuçon’un yoğun liriklikte
ve zenginlikteki tonu ile KhatiaBuniatishvili’nin tutkulu piyanistliğinin ideal bir denge oluşturduğu
müzikal bir birliktelik… Capuçon ve Buniatishvili’nin 2012 yılında Lugano
Festivali’nde verdikleri ilk konser öylesine büyük bir başarıyla sonuçlandı ki
dostlukları ve işbirlikleri kalıcı oldu. Bugüne kadar Berlin Filarmoni’den NHK
Senfoni’ye, La Scala Filarmoni’den Simon Bolivar Orkestrası’na dünyanın önde
gelen orkestralarına konuk olan Capuçon Londra Senfoni, İsrail Filarmoni gibi
orkestralar eşliğinde dünyanın dört bir yanında konserler veriyor. Oda müziğine
de tutkuyla bağlı olan sanatçı çellist kardeşi Gautier Capuçon ile de birçok
festivalde yer aldı. Eleştirmenlerin günümüzün en seçkin kemancılarından olduğu
konusunda fikir birliği ettikleri Capuçon’un çağdaş bestecilerin müziklerini
seslendirdiği albümü 2017 Victoires de la Musique tarafından en iyi kayıt
seçilirken ECHO Klasik Ödülü’nü de aldı. Gürcü piyanist Buniatishvili için
“şiddetli yoğunluk, canlı imgelem ve katıksız bir coşku”, “klasik müziğin pop
starı”, “korkusuz virtüoz” gibi ifadeler kullanan eleştirmenler de onun tutkulu
piyanistliğine vurgu yaparlar. 2017 yılını Los Angeles Filarmoni ve Dresden
Filarmoni eşliğinde konserlerle bitiren Buniatishvili, 2018 yılı başındaki tüm
Avrupa’yı kapsayan resital turnesinin ardından Fransa Radyo Filarmoni ile bir
Avrupa turnesine çıkıyor. Hepsinden önce keman ve piyanonun eşsiz
birlikteliğini oluşturan bu iki isim, 29 Mayıs Salı akşamı İş Sanat Konser
Salonu’nda…
Maisky kesişmeleri…
Bu yıl Yaşam Boyu Başarı Ödülü, dünyada solist olmadığı önemli
orkestra, birlikte çalmadığı efsanevi isim kalmayan, özgün yorumculuk üslubuyla
Leton asıllı İsrailli çellist MischaMaisky’e takdim edilecek. 2010 yılında İş Sanat’ın katkılarıyla gelen isim
bu yıl İstanbul Müzik Festivali kapsamında müzikseverlerle buluşacak.
Maisky’nin, Franz Liszt Oda Orkestrası’yla vereceği konser 2 Haziran Cumartesi
Aya İrini Müzesi’nde gerçekleştirilecek. Konser öncesinde sanatçıya Yaşam Boyu
Başarı Ödülü takdim edilecek. Festivalin bu yılki temasına gönderme yapan ve
sanatçının kızı Lily ve oğlu Sascha’yla birlikte gerçekleştireceği Maisky
Kesişmeleri konseriyse 4 Haziran Pazartesi akşamı Süreyya Operası’nda
müzikseverlerle buluşacak.
Dört isim, dört enstrüman…
Yıldızlarla Oda
Müziği serisi, iki kardeş tarafından kurulmuş Skride Quartet grubunu 30 Mayıs Çarşamba akşamı Boğaziçi
Üniversitesi Albert Long Hall’de ağırlıyor. Oda müziği âşığı dört solistin bir
araya geldiği projede kemanda; tutkuyla donanan yorumunu geniş bir ses
paletinde sunan isim Baiba Skride, piyanoda;
2008 yılında gerçekleştirdiği Beethoven turnesinin başarısı ile Alman klasik ve
romantik müzik repertuarındaki iddialı yorumculuğunu dünyaya ispatlayan kardeşi
Lauma Skride yer alıyor. Viyolada;
güçlü tonuyla süzülen isim Lise Berthaud,
viyolenselde; Avrupa Konser Salonları Organizasyonlarının Yükselen Yıldızı
seçilen isim Harriet Krijgh bulunuyor.
Bu unutulmaz konser gecesi bu dört isimden Mozart’ı, Brahms’u, Bridge’i
dinleyeceğiz.
Yorumlar
Yorum Gönder