Ana içeriğe atla

Çocuklara bir Bienal anlatısı: Opti ile Pesi


İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen İstanbul Bienali bir çocuk kitabı yayımladı. Yazar Yekta Kopan ve çizer Gökçe Akgül tarafından hazırlanan, yayın yönetmenliğini Burcu Ural Kopan’ın yaptığı kitap, “Opti ile Pesi: Komşuluk Şarkısı” başlığını taşıyor.

İKSV tarafından 15. İstanbul Bienali’ni çocuklara anlatmak için, güncel sanata, iyi bir komşu temasına karşı çocuklara merak uyandırmak için hazırlanan “Opti ile Pesi: Komşuluk Şarkısı” bienal mekanlarından ve anlaşmalı kitabevlerinden ücretsiz olarak temin edilebiliyor.
Kitap iyimser ve kötümser olan martı karakterleri temsiliyle çocukları İstanbul Bienali’nde macera dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Kitapta çocuklar Opti ile Pesi’nin peşine takılıp İstanbul Bienali’ndeki yedi eserle bağ kurabiliyor. Kitabın ‘sözlükçe’ bölümünde de çocuklar güncel sanata dair kelimeler ve kavramlarla tanışıyor.
‘İYİMSERLE KÖTÜMSER BİRLİKTE UÇSUN İSTEDİM’
Kitabın yazarı Yekta Kopan, çizeri Gökçe Akgül ile bir araya geldik ve Opti ile Pesi’nin hikâyesini bir de onlardan dinleyelim istedik. Kitabın yazarı Yekta Kopan, ‘İKSV’nin bu kitabının, yarının kültür sanatıyla iç içe olacak olan çocuklarla, aynı dili konuşmaya çalışarak onları, onların dünyası içinde anlamaya çalışan bir iş olduğunu’ belirtti ve ekledi: “İKSV’nin bundan sonraki kültür sanat takipçileri konusunda bir girişimidir bu. İKSV’nin bütün bununla ilgili birimleri bir araya gelip bunu konuştu. Sadece bir kitap yaptık biçiminde değil.”
‘Bugünün kültür sanatına, Türkiye’de yaşamak ve İstanbullu olmak konusuna iyimser ve kötümser yaklaşan insanların olduğunu’ söyleyen Kopan, “İstanbul’un gökyüzünde o iyimserlerle, kötümserler bir arada uçsun istedim. Optimistlerle, pesimistler… O yüzden Opti ile Pesi bir arada uçuyorlar. Bazen tartışıyorlar bazen anlaşamıyorlar ama günün sonunda o çocukların dünyası, kültür sanatın dünyası, onları birleştiriyor. Onların bir diyalog kurmasına izin veriyor. Bizim de bütün kötümserlerimizin ve iyimserlerimizin kültür sanat aracılığıyla bir diyalog kurabileceğine hala inananlardanım”dedi.
‘KOMŞULUK ŞARKISI İSTANBUL’DAN TÜM COĞRAFYALARA…’
Meğer hikâyenin kahramanları da yaratıcılarına benziyormuş. Yekta Kopan kendisini Pesi’ye Gökçe Akgül’ü ise Opti’ye benzetiyormuş. Kitabın çizeri Gökçe Akgül, Yekta Kopan ile bir araya geldiklerinde ‘Kopan’ın projeden bahsettiğini ve Akgül’ü “Opti” olarak gördüğünü kendisini de “Pesi” olarak gördüğünü söyleyerek hikâyeye başladığını’ belirtti ve konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Bu benim için çok güzel bir buluşmaydı. Daha sonra Opti karakterini köşeleri olmayan bir yuvarlak karakter üzerinden tasarlamak, Pesi karakterini köşeli kare üzerinden tasarlamak gibi güzel bir süreç gelişti. Ve çocuklara yönelik bir tasarımla projeye başladık. Güncel sanatı çocuklarla bir araya getirmeye çalışan, kendisine böyle bir hedef koyan bu güzel projenin bir parçası olduğum için çok mutluluk duyuyorum. Umuyorum ki bu proje güncel sanatla ya da sanatın her dalını çocuklarla bir araya getirmeye çalışan projeler arasında kendine güzel bir yer edinir ve kalıcı olur. Böylece İstanbul’dan başlayan bu komşuluk şarkısı tüm coğrafyalara ulaşır.”
Bu haber 25 Ekim 2017 tarihinde gazeteduvar.com.tr/kitap adresinde yayınlanmıştır.
https://www.gazeteduvar.com.tr/kitap/2017/10/26/cocuklara-bir-bienal-anlatisi-opti-ile-pesi/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İKSV Kültür Sanat Kart Sahibi Gençler İle Fazıl Say Konseri

İKSV’nin düzenlediği etkinliklere gençlerin doyasıya gidebilmeleri için verilen ‘’Kültür Sanat Kart’’ sahibi gençler ile Fazıl Say konserinin hemen öncesinde buluştuk.  Daha sonra 15 Haziran tarihinde, 45.İstanbul Müzik Festivali kapsamında, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen konserin yolunu tuttuk. Kültür Sanat Kart, İKSV’nin düzenlediği festivallere, eğitim hayatını sürdüren üniversite öğrencilerinin gidebilmeleri için, 250 lira yüklenmiş olarak verilen ve çekiliş sonucunda 1000 öğrenciye ulaştırılan karttır.  Şimdi gelin o gün, Fazıl Say konserini seçen, konser öncesi İKSV ekibi ve Yekta Kopan ile kültür-sanattan, hayattan konuşmak için buluştuğumuz şanslı kart sahipleri gençleri daha yakından tanıyalım. İstanbul’a 2 yıl önce Van Erciş’ten üniversite eğitimi için gelen Rojda Zörer , İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe okuyor. Ailesi aslen Ardahanlı olan Emre Ağdemir , İstanbul Sultangazi’de ailesiyle birlikte yaşıyor. İstanbul Tıp Fakültesi

Senaryonun Üstadı Robert McKee İstanbul’daydı.

Bu yıl 10-18 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, Hollywood’un teorisyeni olarak bilinen Robert McKee’yi ağırladı. İstanbul Medya Akademisi ve Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği’nin düzenlediği 4. Boğaziçi Film Festivali’ne, 16-18 Kasım tarihleri arası senaristlerin el kitabı olarak bilinen “Story” kitabının yazarı Robert McKee konuk oldu. McKee, 3 gün boyunca Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen “GENRE Seminar/ Tür Semineri”nde ilk gün “Tv/Dizi”, ikinci gün “Aksiyon/Gerilim” ve son gün “Komedi” başlıkları adı altında konuştu. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri olarak bizler de Robert McKee’nin “Tür Semineri”ndeydik. İlk oturumu 16 Kasım’da gerçekleşen seminerde McKee, “Tv/Dizi” başlığı kapsamında dizilerin altı türü, çatışma düzeyleri, dizi varyasyonları, karakter örgüleri, karakter tasarımı gibi teorik kavramlardan bahsetti. Daha sonra seminere, dünyaca ünlü “Breaking Bad”, “24” gibi dizilerin üzerinden analizl

Sakıp Sabancı Müzesi’nde günü dondurup geçmişe yolculuk

Sakıp Sabancı Müzesi’nde Kalıcı Koleksiyon sergilerinden “Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu” sergisi görülmeye ve üzerinde düşünülmeye değer. “Bir kuruluşun başarısı ve kalıcılığı yalnızca ekonomik değerlerle değil, aynı zamanda sanat, kültür ve eğitim  alanlarına sağladığı katkıyla ölçülebilir” diyen Sakıp Sabancı, başta ünlü hattatların güzel yazı örnekleri ve Kuran-ı Kerim nüshaları olmak üzere, sanatlı el yazma kitaplar koleksiyonu yapmaya Sultan II. Mahmud’un yazmış olduğu bir levhayı satın alarak başladı.  Koleksiyon 1980’lerde daha çok zenginleşince Sabancı ve ailesi koleksiyonu güçlendirmek ve müze oluşturmak için adımlar attı. İstanbul’un Emirgan ilçesinde bulunan Atlı Köşk, 1998’de müzeye dönüştürülmek üzere Sabancı Ailesi tarafından Sabancı Üniversitesi’nin kullanımına tahsis edildi ve 2002’de Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi adıyla ziyarete açıldı. 1951 yılında alınan bu köşkte 1966’ya kadar Hacı Ömer Sabancı ve ailesi yaşadı. Hacı Ömer Sabancı ve